1 Kasım 2015 Pazar

Bir Çocuk Gördüm




Bir çocuk gördüm elinde bir kitap oradan oraya koşuyordu, elinde akıllı telefon yoktu, tablet yoktu. Çocuk kucağındaki kitapla oradan oraya giderken çok mutluydu. Kocaman bir halı üzerinde istediği her yere koşuyor düşüp yuvarlanıyordu. Çocuk belki de ortamı çok sevmişti. O kadar küçüktü ki oranın bir ibadet yeri olduğunu anlayamayacak kadar hatta ibadetin ne olduğunu anlayamayacak kadar…
                Bir adam bağırdı, sen ne yapıyorsun orda diye. Çocuğa bağıra çağıra elindeki Kur’anı aldı ve alamayacağı bir yere koydu. Burası oyun alanı mı uslu dur dedi ve çocuğa söylenmeye başladı…
                Adama kalsa doğru bir şey yaptı, dini kurtardı, kitabı kurtardı. Çocuğa bağırıp onu terbiye etti dini öğretti…
                Ama şunu hiç düşündü mü o çocuk bir daha korkmadan oraya gidecek mi? Kucağında taşıdığı için azarlandığı kitabı eline korkmadan alabilecek mi? O çocuğun ön yargıları bir daha kırılabilecek mi?
                Bu sadece basit bir örnekti, niye geleceğimiz olan çocukların mutlu olup eğlenmesi dokunuyor bize? Ülkece sadece bağırmayla, kaba kuvvetle, birbirine kin duyma ile ne kadar gelişebiliriz, gelecek nesillerimizin nasıl düzgün bir psikoloji ile gelişmesini bekleyebiliriz. Neden mantıklı düşünüp akla mantığa uygun seçenekleri değil de eskiden gelen batıllara inanıyoruz. Neden artık iyi olmaya çalışıp birbirimizle geçinemiyoruz. Neden ayrı düşmeye başladık…
                Çünkü hatalarımızı kabul etmiyoruz, kendimiz yapıyoruz fakat başkasını suçluyoruz. Neden yapamadın deyince engel oluyorlar diyoruz. Suçu kendimizde değil başkalarında arayıp kendi hatalarımızı görmezden geldiğimiz sürece kaybetmeye mahkûmuz.
                Unutmayın; bizim ve gelecek nesillerin rahat yaşaması için biraz dikkat yeterli…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.